Sarıyer Boşanma Avukatı: Süreç ve Hukuki Destek

Sarıyer Boşanma Avukatı

Bir sarıyer boşanma avukatı, hukuki süreç boyunca müvekkilinin yanında olarak destek sunar.

Sarıyer boşanma avukatı, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde boşanma sürecine ilişkin hukuki destek sağlayan, aile hukuku alanında uzmanlaşmış avukatı ifade eder.

Sarıyer boşanma avukatı, boşanma sürecinde hukuki rehberlik sağlayarak müvekkillerinin haklarını korur.

Sarıyer boşanma avukatı ile çalışmak, hukuki süreçlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Uzman bir sarıyer boşanma avukatı, müvekkillerinin boşanma sürecindeki tüm aşamalarda yanındadır.

Boşanma süreci, duygusal olarak yıpratıcıdır. Ayrıca karmaşık hukuki prosedürleri içerir. Türkiye’de her yıl on binlerce çift boşanma kararı almakta olup 2024 yılında ülke genelinde 187.343 çift boşanmıştır.

Bu süreçte uzman bir sarıyer boşanma avukatı, müvekkillerinin boşanma sürecindeki tüm aşamalarda yanındadır.

Neden Sarıyer Boşanma Avukatına İhtiyacınız Var?

Sarıyer boşanma avukatı, her durumda hukuki destek sunarak müvekkillerinin haklarını savunur.

Boşanma sürecinde uzman bir avukatın rehberliği, hukuki prosedürlerin karmaşıklığını aşmada yardımcı olur.

Sarıyer bölgesinde yerel bilgiye sahip bir avukat, sürecin her aşamasında etkili destek sağlayabilir.

Hukuki süreçte bir sarıyer boşanma avukatı ile çalışmak, sürecin daha az stresli olmasına yardımcı olur.

Bu yüksek sayı, özellikle nüfusun yoğun olduğu büyükşehirlerde (İstanbul, Ankara, İzmir gibi) boşanma davalarının yaygınlığını göstermektedir. Dolayısıyla Sarıyer ve çevresinde de boşanma avukatı ihtiyacı oldukça fazladır.

Boşanma sürecinin karmaşık yapısını aşmak için sarıyer boşanma avukatı ile iletişim önemlidir.

Bir sarıyer boşanma avukatı, müvekkillerinin karşılaşabileceği zorlukları aşmasında kritik bir rol oynar.

Sarıyer boşanma avukatı, bu süreçlerde çiftlere rehberlik ederek haklarını savunmalarına yardımcı olur. Bu makalede, boşanma hukuku ve süreci akademik bir bakışla ele alınmakta; Sarıyer bölgesindeki uygulamalar ve boşanma avukatının rolü açıklanmakta; boşanmaya ilişkin yasal süreçler ve merak edilenler kapsamlı şekilde incelenmektedir.

Bu süreçte sarıyer boşanma avukatı, tarafların ihtiyaçlarına uygun stratejiler geliştirir.

Boşanma Hukuku ve Yasal Süreç

Bu nedenle, Sarıyer boşanma avukatı ile iletişim kurmak, sürecin başlangıç noktası olarak değerlendirilmelidir.

Sarıyer’de boşanma süreci içerisinde, avukatlar müvekkillerini yasal olarak destekleyerek, boşanma sürecinin daha az yıpratıcı geçmesine katkıda bulunurlar.

Boşanma Hukuku ve Yasal Süreç

Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin haklarının korunması ve yasal süreçlerin doğru yürütülmesi açısından kritik bir rol oynar. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında daha da önem kazanır.

Boşanma, evlilik birliğinin mahkeme kararıyla yasal olarak sona erdirilmesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre evlilik, ancak yetkili mahkemenin (Aile Mahkemesi) verdiği boşanma kararı ile son bulabilir . Yani eşler kendi aralarında anlaşıp ayrı yaşamaya başlasalar bile, resmi olarak boşanmış sayılabilmeleri için bir boşanma davası açıp hakimden karar almaları gerekir. Boşanma davaları, aile hukukunun konusuna girer ve kanunda öngörülen belirli sebeplere dayanarak açılabilir. Evlilik birliğinin hukuken sona ermesiyle birlikte çiftin velayet, mal paylaşımı, nafaka gibi konularda da hukuki sonuçlar doğar. Bu nedenle boşanma süreci, yalnızca iki eşin yollarını ayırması değil, aynı zamanda birçok yan sonucu olan kapsamlı bir hukuki süreçtir.

Bir boşanma davası açıldığında izlenecek belirli aşamalar vardır. Öncelikle, boşanmak isteyen eş (veya her iki eş birlikte) bir boşanma dilekçesi hazırlayarak yetkili Aile Mahkemesi’nde davayı açar. Dava süreci, dilekçelerin ve delillerin sunulmasını, duruşmaların yapılmasını ve nihayetinde hakim tarafından bir karar verilmesini kapsar. Yargılama sırasında mahkeme, çocukların durumu, nafaka gibi konularda geçici tedbir kararları da alabilir. Nihai olarak hakim, evliliğin sona ermesine ve bunun sonuçlarına (örneğin velayet, nafaka, mal paylaşımı, tazminat vb.) dair bir hüküm verir. Hakimin boşanmaya karar vermesiyle, kararın kesinleşmesi sonucunda nüfus kayıtlarına “boşanma” tescil edilir ve taraflar yasal olarak evlilikten çıkmış olur.

Boşanma hukukunda temel ilke, kusur ilkesi ve çocuğun üstün yararı ilkesi gibi prensiplerin gözetilmesidir. Hakim, davayı kimin açtığından ziyade evlilikteki olaylara ve tarafların kusur durumuna bakarak karar verir. Ayrıca dava çocukları etkiliyorsa, mahkeme her aşamada çocukların üstün yararını göz önünde bulundurur. Boşanma davalarında görevli mahkemeler ve izlenecek prosedür kanunlarla ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Aşağıda boşanma sebepleri, dava türleri ve Sarıyer özelinde yetkili mahkeme gibi konular ele alınacaktır.

Boşanma Sebepleri ve Boşanma Davası Türleri

Türk Medeni Kanunu, boşanma davası açılabilmesi için belirli sebepler öngörmüştür. Bu sebepler genel olarak özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebebi şeklinde ikiye ayrılır. Özel boşanma sebepleri, kanunda tek tek sayılmış olan ve belirli olaylara dayanan durumlardır (TMK m.161–165). Başlıca özel sebepler şunlardır :

Sarıyer boşanma avukatı, müvekkillerinin haklarının korunmasında önemli bir rol üstlenmektedir.

  • Zina (Aldatma) – Eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken zina yapması (eşini aldatması) durumunda diğer eş bu özel sebebe dayanarak boşanma davası açabilir. (Kanun, zinanın öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve fiilin üzerinden 5 yıl geçmesi halinde dava hakkının düşeceğini, ayrıca affeden tarafın bu nedene dayanamayacağını öngörmüştür.)
  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış – Eşlerden birinin diğerinin yaşamına kastetmesi (öldürmeye teşebbüs etmesi) veya ona karşı fiziksel şiddet uygulaması, ağır hakaret etmesi, onur kırıcı muamelede bulunması boşanma sebebidir. (Bu sebep için de zina gibi 6 ay ve 5 yıllık hak düşürücü süreler ve affedenin dava hakkının olmaması kuralı geçerlidir.)
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme – Eşlerden biri toplumca yüz kızartıcı sayılan bir suç işler ya da sürekli onur kırıcı sayılan bir hayat tarzı sürdürür ve bu nedenle birlikte yaşamak diğer eş için çekilmez hale gelirse boşanma sebebidir. (Örneğin, eşin ağır bir suçtan hüküm giymesi veya sürekli ahlak dışı bir hayat yaşaması bu kapsamdadır.)
  • Terk – Eşlerden biri haklı bir sebep olmadan ortak konutu terk eder ve en az 6 ay süreyle geri dönmezse ya da diğer eşi evi terk etmeye zorlar ve dönmesine engel olursa, terk edilen eş boşanma davası açabilir. (Terk sebebiyle dava açılabilmesi için terkin en az 6 ay sürmesi, terk eden eşe hakim veya noter kanalıyla eve dön ihtarı yapılması ve buna rağmen 2 ay içinde dönülmemiş olması gerekir.)
  • Akıl hastalığı – Eşlerden biri ruhsal bir hastalığa yakalanmış ve bu hastalık evlilik hayatını diğer eş için çekilmez kılmışsa, resmi sağlık kurulu raporuyla tedavisinin mümkün olmadığı tespit edilmek koşuluyla boşanma davası açılabilir.

Yukarıdaki özel sebeplerin dışında, kanunda bir de genel boşanma sebebi bulunmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1), halk arasında şiddetli geçimsizlik olarak da bilinen bu genel sebeptir . Eşler arasındaki geçimsizlik veya evlilik ilişkisinin onarılamayacak derecede bozulması sonucu ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek hale gelmişse, taraflardan biri bu genel sebebe dayanarak boşanma davası açabilir. Hakim, evlilik birliğinin gerçekten temelinden sarsılıp sarsılmadığını ve ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediğini somut olgulara göre takdir eder.

Belirtilen boşanma sebeplerine dayanılarak açılan boşanma davaları, niteliğine göre iki türde olabilir: anlaşmalı boşanma veya çekişmeli boşanma. Tarafların boşanmanın koşulları konusunda mutabakata varıp varmamalarına göre dava türü belirlenir. Aşağıda anlaşmalı ve çekişmeli boşanma türleri açıklanmaktadır.

Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanmanın tüm şartları üzerinde (velayet, nafaka, mal paylaşımı, tazminat vb.) tam bir anlaşmaya vardıkları durumdur. Anlaşmalı boşanmada taraflar birlikte bir boşanma protokolü hazırlayarak mahkemeye sunarlar ve genellikle duruşmada bu protokolü kabul ettiklerini beyan ederler. Türk Medeni Kanunu madde 166/3 uyarınca evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması anlaşmalı boşanma için ön koşuldur . Eşler tüm konularda anlaştığından, anlaşmalı boşanma davası hızlı şekilde sonuçlanır; genellikle tek celsede (tek duruşmada) karar verilir. Örneğin, İstanbul’da anlaşmalı boşanma davaları çoğunlukla dilekçe verildikten sonraki 1-2 ay içinde sonuçlanmaktadır . Tarafların hâkim huzurunda bizzat hazır bulunması ve protokole yazdıkları şartları onaylaması gereklidir. Hakim, protokolde çocukların ve tarafların menfaatlerini hukuka uygun bulursa, aynı gün boşanmaya karar verebilir. Anlaşmalı boşanma, usulüne uygun yapıldığında birkaç hafta gibi kısa bir sürede kesinleşebilmektedir.

Çekişmeli boşanma durumlarında sarıyer boşanma avukatı, müvekkilini en iyi şekilde temsil eder.

Çekişmeli Boşanma

Boşanma sürecinin yönetimi için sarıyer boşanma avukatı ile çalışmak, gereksiz sorunların önüne geçer.

Çekişmeli boşanma durumlarında sarıyer boşanma avukatı, müvekkilini en iyi şekilde temsil eder. Bu süreçte müvekkilinin hakları korunur.

Çekişmeli davalarda her iki taraf da kusur durumlarını ispatlamak için deliller ve tanıklar sunar. Mahkeme, gerektiğinde tanıkları dinler, tarafların ekonomik durum araştırmalarını yapar ve gerekiyorsa sosyal hizmet uzmanı raporları alır. Tüm bu aşamalar birden fazla duruşma gerektirebilir. Özellikle büyük şehirlerde aile mahkemelerinin iş yükü fazla olduğundan duruşmalar arasında birkaç ay ara olabilmektedir . Bu nedenle çekişmeli bir boşanma davasının ilk derece mahkemesinde (aile mahkemesinde) sonuçlanması genellikle 1-2 yıl sürebilmektedir . İlk mahkeme kararı verildikten sonra dosya istinaf aşamasına (Bölge Adliye Mahkemesi’ne) gidebilir; istinaf incelemesi de 6 ay – 1 yıl kadar sürebilir. Oradan çıkan sonuca göre temyiz (Yargıtay) aşaması da mümkün olup, temyiz de yine 6 ay – 1 yıl kadar zaman alabilir. Tüm bu süreçler üst üste gelirse çekişmeli bir boşanmanın kesinleşmesi 3-4 yılı bulabilir . Özetle: anlaşmalı boşanma genellikle birkaç hafta veya ay içinde sonuçlanırken, çekişmeli boşanma davaları birkaç yıl içinde ancak kesinleşebilmektedir . Bu nedenle mümkünse anlaşma yoluyla boşanmak, süreci ciddi ölçüde kısaltacaktır.

Çekişmeli davalarda davayı ilk açan olmak, hukuken belirleyici bir avantaj sağlamaz. Mahkeme, davayı kimin önce açtığına değil, evlilikteki kusur durumuna ve ileri sürülen delillere bakarak karar verir. Nitekim Yargıtay kararları da, “önce dava açan değil, haklı sebebe dayanarak davasını ispat eden boşanır” yönündedir . Ancak pratik açıdan, davayı ilk açan taraf olmak bazı stratejik faydalar sağlayabilir: Davanızı hazırlamak için vakit kazanmış olursunuz, ilk dilekçeyi veren siz olduğunuz için karşı taraf sizin iddialarınıza cevap vermek durumundadır (olayları mahkemeye ilk siz anlatmış olursunuz). Ayrıca davayı açmak, genelde boşanma iradenizin kararlılığını gösterdiğinden karşı taraf üzerinde psikolojik bir etkisi de olabilir. Fakat nihai analizde, avantajlı çıkmak için önemli olan ilk olmak değil haklı olmaktır; elinizdeki boşanma sebeplerini kanıtlarla destekleyebilmeniz ve davayı hukuka uygun yürütmeniz gerekir.

Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme ve Sarıyer’de Yargı Çevresi

Boşanma davalarına bakmakla görevli mahkeme, özel ihtisas mahkemeleri olan Aile Mahkemeleri’dir. Türkiye genelinde boşanma ve diğer aile hukuku uyuşmazlıklarına aile mahkemeleri bakmakla görevlidir. Eğer bir ilçede aile mahkemesi kurulmamışsa, bu durumda boşanma davasına o ilçe için Asliye Hukuk Mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla bakar.

Boşanma davaları, hukuki prosedürlerin karmaşık olduğu ve taraflar için duygusal yükün çok ağır hissedildiği süreçlerdir.

Profesyonel bir avukat, müvekkilinin haklarını en etkin biçimde koruyabilmek ve sürecin doğru yönetilmesini sağlamak için uzman bilgisini kullanır.

İstanbul’un Sarıyer ilçesinde ikamet eden bir kişi için yetkili mahkeme, kendi yerleşim yeri olduğundan Sarıyer’in bağlı bulunduğu aile mahkemesidir. Sarıyer ilçesinde ayrı bir adliye bulunmadığından, Sarıyer bölgesindeki boşanma davalarına İstanbul merkez (Çağlayan) Adliyesi’ndeki Aile Mahkemeleri bakmaktadır. Örneğin eşlerden biri Sarıyer’de, diğeri başka bir ilde yaşıyorsa, davacı dilediği bu iki yerden birindeki yetkili mahkemede davayı açabilir. Anlaşmalı boşanma davalarında ise uygulamada eşler ortak bir kararla istedikleri yerde davayı açabilirler; zira her iki taraf da duruşmaya gelip onay verdiği için yetki hususunda sorun çıkmamaktadır .

Sarıyer’de boşanma davası açmak isteyen kişilerin dilekçelerinde yetki hususuna dikkat etmeleri gerekir. Eğer davalı eş farklı bir ilde yaşıyorsa, davacı kendi yerleşim yeri olan Sarıyer’de (İstanbul Aile Mahkemelerinde) davayı açma hakkına sahiptir. Boşanma dilekçesi, Sarıyer için fiilen İstanbul Adalet Sarayı’ndaki Aile Mahkemesi tevzi bürosuna gidilerek fiziken verilebileceği gibi UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile de açılabilir. UYAP üzerinden e-imza ile boşanma davası açılması, taraflara adliyeye gitmeden de dava açabilme imkânı tanımaktadır. Dilekçenin usulüne uygun hazırlanması ve yetkili mahkemenin doğru belirtilmesi, davanın hızlı kabulü ve işlemesi açısından önemlidir.

Boşanma Davası Açma Aşamaları

Bir boşanma davasının açılması ve ilerlemesi genel hatlarıyla şu adımlardan oluşur :

  1. Boşanma sebebinin belirlenmesi: Hangi hukuki nedene dayanılacağı (zina, terk, şiddetli geçimsizlik vb.) tespit edilir.
  2. Dava dilekçesinin hazırlanması: İddiaları ve talepleri içeren boşanma dilekçesi yazılır. Dilekçede boşanma sebepleri, olaylar ve istekler (nafaka, velayet, tazminat gibi) belirtilir.
  3. Delil ve tanık listesinin oluşturulması: İleri sürülen iddiaları ispatlamak için sunulacak deliller (mesaj kayıtları, fotoğraflar, raporlar vb.) ve dinletilecek tanıklar belirlenir, liste halinde hazırlanır.
  4. Yetkili Aile Mahkemesi’ne başvuru: Hazırlanan dava dilekçesi, yetkili aile mahkemesine tevzi edilir ve dava açılır. (Bu aşamada dilekçe, ilgili adliyenin tevzi bürosuna verilir ve bir esas numarası alınır.)
  5. Harç ve masrafların ödenmesi: Dava açılırken mahkeme veznesine yasal harçlar ve gider avansı ödenir. Harçlar ödenmezse dava usulen reddedilebilir.
  6. Dava dosyasının açılması: Mahkeme, davayı kayda alarak taraflara bir duruşma günü tayin eder ve dava esas numarasını sisteme işler.
  7. Karşı tarafa tebligat: Davalı tarafa (karşı eşe) dava dilekçesi ve duruşma günü resmi tebligat yoluyla bildirilir. Davalı, kanunen öngörülen süre içinde cevap dilekçesini sunabilir.
  8. Ön inceleme ve duruşmalar: Mahkeme ilk olarak ön inceleme duruşmasında usul eksiklerini ve tarafların anlaşıp anlaşmadığı noktaları tespit eder. Sonrasında tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanır, tanıklar dinlenir ve gerekirse bilirkişi incelemeleri yaptırılır.
  9. Karar ve kesinleşme: Yargılama sonunda mahkeme boşanma konusunda kararını verir. Taraflar bu karara karşı kanun yollarına (istinaf/temyiz) başvurmaz veya başvuru süreçleri tamamlanıp karar onanırsa, karar kesinleşir ve boşanma hukuken geçerlilik kazanır.

Her dava özelinde bu süreçte farklı adımlar veya ek işlemler (örneğin geçici velayet talepleri, ek delil sunma v.b.) ortaya çıkabilse de, genel olarak boşanma davası açma ve yürütme aşamaları bu şekildedir.

Boşanma davası açacak kişiler, Sarıyer boşanma avukatı ile çalışarak hem yasal süreçleri yönetebilir hem de duygusal destek alabilirler. Bu durum, sürecin daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olur.

Boşanma Davası Sırasında Geçici Tedbirler

Dava sürecinin her aşamasında Sarıyer boşanma avukatı, müvekkiline rehberlik ederek, stratejik planlar oluşturur. Böylece müvekkilin hak kaybı yaşamasının önüne geçilmiş olur.

Boşanma davası açıldıktan sonra, davanın nihai sonucunu beklerken tarafların haklarını korumak için mahkemeden geçici tedbirler talep edilebilir. Hakim, dava süresince gerekli görürse şu geçici düzenlemelere karar verebilir:

Sarıyer boşanma avukatı ile iletişim kurmak, boşanma sürecinin ilk adımlarından biridir. Bu iletişim, müvekkilin ihtiyaçlarını anlamak ve uygun stratejiler geliştirmek açısından son derece önemlidir.

Boşanma davası açıldığında, Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin hukuki haklarını korumak için gerekli tüm belgeleri hazırlayarak sürecin hızlı ilerlemesini sağlar.

Sarıyer boşanma avukatı, boşanma sürecinin her aşamasında müvekkiline destek verir. Bu destek, sadece hukuki değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da önemli bir katkı sağlar.

  • Geçici velayet: Dava devam ederken ortak çocukların geçici olarak hangi ebeveynde kalacağını belirlemek mümkündür . Örneğin, hakim dava sürecinde çocukların geçici velayetini anneye veya babaya verebilir.
  • Tedbir nafakası: Dava süresince eşlerin veya çocukların geçimini temin etmek üzere, ekonomik olarak desteğe ihtiyaç duyan tarafa geçici nafaka (tedbir nafakası) ödenmesine karar verilebilir . Tedbir nafakası, dava bitene kadar ekonomik olarak daha zayıf olan eşin ve çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlar.
  • Aile konutunun kullanımı: Tarafların birlikte yaşadığı konutun, yargılama süresince hangi eş tarafından kullanılacağını düzenlemek üzere hakim karar alabilir . Uygulamada, çocukların bakımını üstlenen eşin ortak konutta kalmaya devam etmesine sıklıkla izin verilir.
  • Uzaklaştırma ve koruma tedbirleri: Boşanma davasına konu olaylar içerisinde aile içi şiddet iddiaları varsa, 6284 sayılı Kanun uyarınca hakim şiddet uygulayan eşin evden uzaklaştırılması, yaklaşmama kararı, iletişim yasağı gibi koruyucu tedbirlere hükmedebilir.

Bu geçici tedbir kararları, davanın taraflarını ve çocukları yargılama süresince korumayı amaçlar. Örneğin hakim, dava devam ederken çocukların geçici velayetini bir tarafa verip, diğer tarafın çocukla belirli aralıklarla kişisel ilişki kurmasına karar verebilir . Aynı şekilde, ekonomik durumu yetersiz eş lehine dava süresince aylık bir tedbir nafakası bağlanabilir. Bu kararlar boşanma hükmü kesinleşinceye kadar geçerlidir. Boşanma kararı verilip kesinleştikten sonra ise geçici tedbirler sona erer ve yerini mahkemenin nihai kararındaki düzenlemeler alır (örneğin kesin velayet kararı, yoksulluk nafakası gibi).

Boşanma Kararı ve Sonrası (İstinaf ve Temyiz)

Aile mahkemesi, tarafların sunduğu delillerin değerlendirilmesi ve duruşmaların tamamlanması sonucunda boşanma talebi hakkında karar verir. Hakim, boşanma davasında eşlerin boşanmasına ve boşanmanın sonuçlarına ilişkin hükümlerini gerekçeli kararla açıklar. Örneğin kararında, evlilik birliğinin sonlandırılmasına, varsa ortak çocukların velayetinin hangi ebeveynde kalacağına, çocuğun diğer ebeveynle kişisel ilişki (görüşme) günlerine, yoksulluk nafakası veya iştirak nafakası ödenip ödenmeyeceğine, maddi-manevi tazminat taleplerinin kabul edilip edilmediğine ve aile konutunun kimin kullanımına bırakılacağına dair hükümlere yer verilir. Bu karar, hüküm altına alındığı anda hemen kesinleşmez; kanunun tanıdığı kanun yolları vardır.

İlk derece mahkemesinin boşanma kararı verildiğinde, taraflar bu karara karşı istinaf yoluna başvurma hakkına sahiptir. Kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde taraflardan biri Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf mahkemesine) başvurursa, dosya ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’nin aile hukuk dairesine gönderilir. İstinaf mahkemesi, dosyayı hem usul hem esas yönünden inceleyerek ilk kararı onaylayabilir, düzeltebilir veya bozabilir. İstinaf aşaması genellikle birkaç ay ila bir yıl arasında sürmektedir.

Boşalma sürecinin bitiminde, Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin alacakları olan nafaka, tazminat gibi konularda da rehberlik eder.

İstinaf incelemesi sonucunda tarafların hala kanun yoluna başvurma hakları bulunursa (örneğin istinaf mahkemesinin kararına karşı), bu kez temyiz yoluna gidilebilir. Temyiz incelemesini Yargıtay yapar. Yargıtay, dosyayı hukukilik yönünden denetleyerek bölge adliye mahkemesi kararını bozabilir veya onaylayabilir. Bozma halinde dosya yeniden ilk derece veya istinaf mahkemesine gönderilebilir ve yargılama devam edebilir. Temyiz süreci de birkaç ay ila bir yıl kadar zaman alabilir.

Bütün bu kanun yolları tüketildiğinde veya taraflar kanun yoluna başvurmadığında, mahkemenin boşanma kararı kesinleşir. Kesinleşen boşanma kararı, aile mahkemesi tarafından nüfus müdürlüğüne bildirilir ve eşlerin medeni hali nüfusta “boşanmış” olarak güncellenir. Kesinleşme tarihi, tarafların hukuken boşandığı tarihtir. Boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte hükmedilen nafaka yükümlülükleri işlemeye başlar, velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri uygulanmaya konur ve mal paylaşımına dair hususlar icra edilebilir hale gelir. Taraflar, kesinleşen karar sonrasında başka kişilerle yeniden evlenmek isterlerse, nüfus kayıtlarındaki boşanma tescilinden sonra bunu yapabilirler.

Özetle, boşanma davası ilk derece mahkemesinde sonuçlansa dahi kararın kesinleşmesi için istinaf ve temyiz aşamalarının tamamlanması gerekebilir. Bu durum, boşanma sürecinin uzamasına yol açabilir. Ancak taraflar anlaşarak istinaf ve temyiz haklarından feragat ederlerse, boşanma kararı tebliğden sonra yaklaşık iki hafta içinde kesinleşebilir. Kesinleşmiş boşanma kararı, tarafların yeni bir hayat kurabilmeleri ve hukuken evlilik bağının sona ermesi anlamına gelir.

Nafaka Türleri

Boşanma davaları sonucunda, ekonomik durumu daha zayıf olan eş veya çocuklar lehine nafaka ödenmesine karar verilebilir. Türk hukukunda boşanma bağlamında başlıca nafaka türleri şunlardır:

  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eşin, diğer taraftan mali gücü oranında talep edebileceği nafakadır. Kanun, nafaka talep eden eşin boşanmada kusurunun daha ağır olmaması koşulunu aramaktadır . Yani tamamen kusurlu olan taraf yoksulluk nafakası alamaz; ancak karşı taraftan daha az kusurlu ise nafaka talep edebilir. Yoksulluk nafakası, herhangi bir süre sınırı olmaksızın (süresiz) devam edebilir; ancak belirli durumlarda kaldırılabilir (nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, vefatı, ekonomik durumunun iyileşmesi vb. hallerde sona erer) . Ayrıca, nafaka yükümlüsü olacak tarafta kusur şartı aranmaz; boşanmada tamamen kusurlu olsa bile, maddi durumu iyi olan eş yoksulluk nafakası ödemekle yükümlü kılınabilir .
  • İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası): Velayet kendisine verilmeyen ebeveynin, müşterek çocukların bakım ve eğitim giderlerine katkı olarak ödediği nafaka türüdür. Boşanma sonrası çocuklar genellikle anne veya babadan birinin velayetinde kalır; diğer ebeveyn ise çocuğun ihtiyaçları için aylık bir nafaka öder. İştirak nafakasının miktarı, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık giderleri gibi ihtiyaçları ile nafaka ödeyecek ebeveynin gelir durumuna göre belirlenir . Örneğin geliri yüksek olan bir babanın ödeyeceği iştirak nafakası, çocuğun özel okul, dershane, sağlık giderlerini de kapsayacak şekilde daha yüksek belirlenebilir . Mahkeme, iştirak nafakası takdir ederken çocuğun üstün yararı ilkesini gözetir. İştirak nafakası, çocuk ergin oluncaya (18 yaşına) kadar devam eder (eğitim devam ediyorsa belirli hallerde bu süre uzayabilir).
  • Tedbir Nafakası: Boşanma davası devam ederken, yukarıda bahsedilen geçici önlemler kapsamında hükmedilen nafakaya tedbir nafakası denir. Dava süresince ekonomik desteğe ihtiyacı olan eş veya çocuklar için, dava sonuçlanana kadar geçici olarak ödenir. Boşanma kararı kesinleştiğinde tedbir nafakası kendiliğinden sona erer ve yerine (şartları varsa) yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası ödenmeye başlar.

Nafaka miktarları, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre değişkenlik gösterir. Hakim, nafakaya hükmederken nafaka alacaklısının asgari geçim ihtiyaçlarını ve nafaka borçlusunun ödeme gücünü dikkate alır. Belirtmek gerekir ki, yoksulluk nafakası talep eden eşin kusur durumu da değerlendirilir; eğer nafaka isteyen eş boşanmada karşı taraftan daha ağır kusurluysa yoksulluk nafakası alamaz . Bununla birlikte, nafaka alacaklısının cinsiyeti önemli değildir – kanunen erkek veya kadın, ekonomik olarak zayıf duruma düşen eş lehine yoksulluk nafakası alabilir.

Nafaka kararları kesin hüküm teşkil etmez; koşulların değişmesi halinde daha sonra nafaka artırımı, nafakanın azaltılması veya nafakanın kaldırılması davası açılabilir. Örneğin, nafaka ödeyen tarafın gelirinde ciddi bir düşüş olursa azaltma talebinde bulunabilir veya nafaka alan tarafın yoksulluk durumu ortadan kalkarsa nafakanın kesilmesini talep edebilir (TMK m.176’de bu durumlar düzenlenmiştir). Aynı şekilde, enflasyon ve hayat pahalılığı gibi nedenlerle de nafaka miktarının artırılması istenebilir.

Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri

Boşanma davası sonucunda, kusursuz veya daha az kusurlu olan eş, boşanmaya neden olan olaylar yüzünden uğradığı zararlar için karşı taraftan maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Türk Medeni Kanunu madde 174, boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kusursuz (ya da daha az kusurlu) tarafın, diğer taraftan uygun miktarda maddi tazminat isteyebileceğini hükme bağlamıştır . Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, boşanma sebebiyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf da kusurlu diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesini talep edebilir . Kanun metninden de anlaşılacağı üzere, tazminata hükmedilebilmesi için talep eden tarafın tamamen kusurlu olmaması (karşı taraftan daha az kusurlu olması) gerekir. Boşanmada eşit kusur durumu varsa mahkeme taraflar lehine tazminata hükmetmeyebilir; zira tazminat, daha ziyade mağdur olan eşin zararını gidermeye yöneliktir.

Maddi tazminat, boşanma sonucu yoksun kalınan maddi menfaatlerin (gelir, mal varlığı vs.) tazmin edilmesini kapsar. Örneğin, boşanma yüzünden ekonomik olarak daha kötü duruma düşecek veya evlilikten beklediği maddi desteği kaybedecek olan eş, maddi tazminat talep edebilir. Bu tutar, mahkemece hakkaniyet ilkelerine göre belirlenir. Manevi tazminat ise boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan eşin yaşadığı üzüntü, stresten kaynaklı manevi zararların parasal karşılığıdır. Manevi tazminat miktarı da tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusurun ağırlığı ve olayların etkisine göre hakim tarafından takdir edilir.

Mahkeme, tarafların talepleriyle bağlıdır; bu nedenle tazminat isteyen eşin dava sırasında bunu açıkça talep etmesi gerekir. Hakim kendiliğinden (re’sen) tazminata hükmetmez. Maddi ve manevi tazminat taleplerinin her ikisi birden veya yalnızca biri istenebilir. Örneğin eşinden fiziksel şiddet görerek boşanan bir kişi, hem maddi kayıpları için hem de uğradığı manevi acı için tazminat isteyebilir. Hakim, şartlar oluşmuşsa iki tür tazminata birlikte veya uygun gördüğü kısmına hükmedebilir.

Tazminat ödeme yükümlülüğü, boşanma kararının kesinleşmesiyle doğar. Mahkemenin belirlediği tazminat miktarları genellikle toplu (peşin) olarak ödenir; ancak tarafların anlaşmasına bağlı olarak taksitlendirme de yapılabilir. Tazminata mahkum olan taraf, ilamın kesinleşmesiyle birlikte borcunu ödemezse, diğer taraf icra yoluyla tahsil yoluna gidebilir.

Sonuç olarak, maddi ve manevi tazminat taleplerinde temel ölçüt kusur durumu ve uğranılan zararın ispatıdır. Boşanmada ağır kusurlu olan tarafın tazminat alamayacağı kanunen açık olup, talep eden tarafın diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir.

Ayrıca maddi tazminat için gerçekten maddi bir kayıp yaşandığı gösterilmeli; manevi tazminat için de kişilik haklarına saldırı niteliğinde olaylar (örneğin aldatma, şiddet vb.) meydana geldiği ortaya konmalıdır.

Velayet ve Çocukla Kişisel İlişki

Boşanma davalarının en hassas konularından biri, eşlerin ortak çocuklarının velayeti meselesidir. Mahkeme, boşanma kararı verirken çocukların velayetini anneye mi babaya mı vereceğine karar vermek zorundadır. Bu kararı verirken temel ölçüt, her zaman çocuğun üstün yararıdır . Hakim, çocuğun fiziksel bakımı, eğitimi, sağlığı, yaşı ve çevresi gibi unsurları değerlendirerek çocuğun hangi ebeveynle kalmasının onun yararına olacağını takdir eder. Uygulamada, özellikle çok küçük yaştaki çocukların genellikle anne bakımına bırakıldığı görülür; zira anne şefkatine ve ilgisine olan ihtiyacın daha fazla olduğu kabul edilir . Ancak bu bir kanuni kural değildir; babanın çocuğa daha iyi bakabileceği ispatlanırsa velayet babaya da verilebilir . Örneğin, anne tarafından çocuğa bakımı engelleyecek ciddi bir sorun (örneğin ağır bir hastalık, ihmal, kötü yaşam koşulları vb.) mevcutsa, mahkeme daha küçük yaştaki bir çocuğun velayetini dahi babaya verebilir. Dolayısıyla her somut olayda çocuğun menfaati hangi taraftaysa velayet o tarafa bırakılacaktır.

Velayet kime verilirse verilsin, diğer ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Boşanma hükmünde hakim, velayet kendisine verilmeyen ebeveyn ile çocuk arasında düzenli görüşme (kişisel ilişki) günleri belirler. Örneğin “her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu ile bayramların bir günü çocuk babada kalacak” gibi detaylı bir kişisel ilişki takvimi oluşturulur. Bu, çocuğun her iki ebeveyniyle de bağının sürmesi için önemlidir. Nitekim Anayasa Mahkemesi de, çocuğun üstün yararına aykırı olmadıkça anne ve babasıyla kişisel ilişki kurma ve bunu sürdürme hakkının var olduğunu vurgulamaktadır . Bu ilke gereği, boşanmış olsalar bile anne ve baba, çocuğun duygusal gelişimi açısından her ikisiyle de görüşebilmesine imkan tanınmalıdır.

Verilen velayet kararı kesin bir durum değildir; koşullar değişirse velayetin değiştirilmesi istenebilir. Örneğin, velayet verilen tarafın sonradan çocuğa iyi bakamadığı, ihmal ettiği veya hayat şartlarının çocuğun zararına bozulduğu iddia edilirse, diğer taraf velayetin değiştirilmesi davası açarak çocuğun velayetini kendine almak için başvurabilir. Mahkeme, zaman içinde çocuğun menfaatinin değiştiğini tespit ederse (mesela velayet sahibi ebeveynin ağır hastalığı, yeniden evlenmesi, çocuğa kötü davranması gibi durumlar) velayet değişikliğine karar verebilir. Bu nedenle, boşanma anında velayeti alamayan taraf için de ileride tekrar velayet hakkını elde etme imkanı tamamen ortadan kalkmış sayılmaz. Her durumda esas olan, çocuğun yararıdır; hukuk da uzun vadede bu yararı korumayı amaçlar.

Velayet hakkı, çocuğun ergin olmasına (18 yaşına) kadar devam eder. Velayet kendisine verilen ebeveyn, çocuğun eğitim, sağlık, barınma gibi tüm ihtiyaçlarından sorumlu olup onunla ilgili önemli kararları alma yetkisine sahiptir. Diğer ebeveyn ise çocukla ilişkinin kopmaması için mahkemece belirlenen gün ve şekillerde çocukla görüşmesini sürdürür. Ayrıca velayet kendisinde olmayan taraf, çocuğun giderlerine katılmak üzere iştirak nafakası ödemeye devam eder.

Boşanma Avukatının Rolü ve Önemi

Boşanma sürecinde bir boşanma avukatı ile çalışmak yasal olarak zorunlu değildir (kişi kendi davasını kendisi de takip edebilir); ancak deneyimli bir avukatın varlığı, sürecin sağlıklı yürütülmesi ve hak kayıplarının önlenmesi açısından son derece önemlidir. Boşanma davaları, hukuki prosedürlerin karmaşık olduğu ve taraflar için duygusal yükün çok ağır hissedildiği süreçlerdir. Profesyonel bir avukat, müvekkilinin haklarını en etkin biçimde koruyabilmek ve sürecin doğru yönetilmesini sağlamak için uzman bilgisini kullanır. Özellikle çekişmeli boşanmalarda, usul kurallarına uyulmaması veya delillerin gerektiği gibi sunulmaması davanın kaybına yol açabilir; avukat bu tür riskleri ortadan kaldırmaya çalışır . Örneğin, dilekçelerin süresinde ve usule uygun verilmesi, delillerin zamanında sunulması, tanıkların doğru sorularla dinletilmesi gibi konularda avukat desteği kritik önemdedir.

Müvekkilinin haklarını en iyi şekilde korumak için Sarıyer boşanma avukatı, tüm delilleri ve bilgileri titizlikle değerlendirir.

Bir boşanma avukatı, müvekkiline davanın başından sonuna kadar hukuki rehberlik eder.

Müvekkilinin taleplerini (velayet, nafaka, tazminat gibi) hukuki çerçevede somutlaştırır ve mahkemeye doğru şekilde iletir.

Avukat ayrıca taraflar arasındaki iletişimin çok gergin olduğu durumlarda bir nevi arabulucu rolü üstlenebilir. Taraflar doğrudan yüz yüze iletişim kuramadıklarında, görüşmeler avukatlar aracılığıyla daha nesnel bir zeminde yürütülebilir. Bu da çoğu zaman anlaşmazlıkların daha makul sürede çözülmesine ve gerginliğin azalmasına yardımcı olur . Örneğin, çekişmeli bir boşanmada avukatlar vasıtasıyla yapılan görüşmeler sonucunda taraflar bazı konularda orta yolu bulup davayı anlaşmalıya çevirebilirler.

Hukuki danışmanlığın yanı sıra, boşanma avukatı müvekkiline psikolojik olarak da destek olur. Müvekkil, hukuki işlerini uzman bir avukatın yönettiğini bilerek kendini daha güvende hisseder ve günlük hayatına odaklanabilir. Türkiye’de boşanma davalarında avukat tutma mecburiyeti olmamakla birlikte, deneyimli bir avukatın varlığı sürecin etkin ve hak kaybı yaşanmadan yürütülmesine büyük katkı sağlar .

Sonuç olarak, boşanma avukatının rolü hem teknik hukuki işlemlerin doğru yürütülmesi hem de müvekkilin haklarının korunması bakımından belirleyicidir. İyi bir boşanma avukatı, müvekkilinin menfaatlerini en üst düzeyde savunurken aynı zamanda meslek etiğine uygun ve dürüst biçimde hareket eder. Boşanma davalarının kişisel ve duygusal boyutlarını da gözeterek müvekkiline empatiyle yaklaşan, onu sürecin her adımında bilgilendiren bir avukat, sürecin daha az yıpratıcı geçmesine de katkı sağlayacaktır.

Sarıyer’de Boşanma Avukatı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Boşanma sürecine girecek kişilerin, kendilerini temsil edecek avukatı seçerken dikkat etmeleri gereken bazı hususlar vardır. Sarıyer ilçesinde veya genel olarak İstanbul’da birçok avukat ve hukuk bürosu aile hukuku alanında hizmet vermektedir. Peki, iyi bir boşanma avukatı hangi özelliklere sahip olmalıdır? Aşağıda, bir boşanma avukatında aranabilecek başlıca nitelikler sıralanmaktadır:

  • Aile Hukuku Uzmanlığı: Seçilecek avukatın ağırlıklı olarak aile hukuku ve boşanma davaları üzerine çalışması son derece önemlidir. Aile hukuku, kendine özgü yasa hükümleri ve yargı uygulamalarına sahip bir alandır; bu nedenle boşanma davalarında uzmanlaşmış bir avukat dava sürecinin her aşamasına hâkim olacaktır .
  • Deneyim ve Tecrübe: Uzun yıllara dayanan dava deneyimi, bir avukatın beklenmedik durumları yönetebilmesi ve öngörüler yapabilmesi için önem taşır. Deneyimli boşanma avukatları, geçmişte çözdükleri benzer uyuşmazlıklardan öğrendikleriyle müvekkillerine daha etkili stratejiler sunabilirler .
  • Başarılı Dava Geçmişi: Bir avukatın önceki boşanma davalarında elde ettiği sonuçlar, onun başarı düzeyine dair fikir verebilir. Yüksek başarı oranına sahip, müvekkillerinin haklarını etkin şekilde savunabilmiş avukatlar, genellikle tercih sebebidir.
  • İletişim Becerileri ve Ulaşılabilirlik: Boşanma, müvekkil ile avukat arasında sıkı bir iletişim gerektiren bir süreçtir. En iyi boşanma avukatları, müvekkillerinin sorularını sabırla yanıtlayabilen, hukuki süreci açık ve anlaşılır biçimde izah edebilen kişilerdir. Ayrıca ulaşılabilir olmak (telefon veya e-posta yoluyla makul sürede geri dönüş yapmak gibi) müvekkile güven verir ve sürecin daha akıcı yürümesini sağlar .
  • Empati ve Müvekkil Odaklı Yaklaşım: Boşanma davası yalnızca hukuki değil, aynı zamanda çok boyutlu bir insani süreçtir. En iyi avukat, müvekkilinin içinden geçtiği zor duygusal durumu anlayışla karşılar ve ona destek olur. Müvekkilin önceliklerini anlamaya çalışan, onun beklentilerine kulak veren ve bu doğrultuda yol gösteren bir avukat, sürecin daha yapıcı geçmesini sağlayabilir .
  • Dürüstlük ve Etik Değerlere Bağlılık: Hukuk profesyonelleri için mesleki etik kurallara bağlılık, mesleki başarı kadar önemlidir. Müvekkiline karşı dürüst, mahkemeye karşı saygılı ve karşı tarafa da adil davranan avukatlar, güven ortamı oluşturur ve uzun vadede itibar kazanırlar. Avukatlık Kanunu ve meslek kuralları gereği avukatların “kesin kazanma garantisi” vermesi veya kendisini rakiplerinden üstün göstermesi yasaktır; bu nedenle gerçekçi ve dürüst bir yaklaşım sergileyen avukatlar tercih edilmelidir.
  • Güncel Mevzuat ve İçtihat Bilgisi: Boşanma ve aile hukukuyla ilgili mevzuat sürekli güncellenebilir veya yeni emsal yargı kararlarıyla yorumlanabilir. İyi bir boşanma avukatı, Türk Medeni Kanunu ve ilgili diğer kanunlardaki güncel değişikliklere hâkimdir; ayrıca yargı kararlarını ve uygulamadaki trendleri yakından takip eder. Bu sayede müvekkilinin davasını en yeni bilgilere dayanarak yönetir ve beklenmedik durumlara hazırlıklı olur .

Yukarıda sıralanan özellikler, bir boşanma avukatının “en iyi” olarak nitelenebilmesi için önemli ölçütlerdir. Elbette her dava özgün olsa da, bu kriterlere sahip bir avukatla çalışmak, boşanma sürecinin daha sağlıklı ve sonuç odaklı yürütülmesine katkı sağlar.

Velayet kararları, Sarıyer boşanma avukatı tarafından müvekkilin yararına olacak şekilde takip edilir ve mahkemeye sunulur.

Sarıyer boşanma avukatı, özellikle çocukların velayeti konusunda mahkemenin kararına etki edebilmek için müvekkilinin durumunu en iyi şekilde sunar.

Avukat seçerken, avukatın önceki müvekkillerinin memnuniyeti ve tavsiyeleri de göz önüne alınabilir. Ancak unutulmamalıdır ki her boşanma davası farklıdır ve “en iyi boşanma avukatı” gibi bir unvan resmiyette bulunmamaktadır (meslek etiği gereği avukatlar arasında böyle bir tanımlama kullanılmaz). Önemli olan, ihtiyaçlarınızı anlayan, aile hukuku alanında bilgili ve güvendiğiniz bir avukatla bu sürece başlamaktır.

Sonuç olarak, Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin boşanma sürecinde karşılaşabileceği zorlukları aşmasında kritik bir rol oynamaktadır.

Adli Yardım ile Ücretsiz Avukat Hizmeti

Maddi imkânları kısıtlı olan kişilerin, boşanma davasında avukat tutmak için devlet destekli adli yardım mekanizmasına başvurma imkanı vardır. Türkiye Barolar Birliği ve il baroları bünyesinde faaliyet gösteren Adli Yardım Büroları, ekonomik gücü yetersiz olan kişilere ücretsiz avukat atanmasını sağlar. Sarıyer’de ikamet eden ve avukatlık ücreti ödeyemeyecek durumda olan bir kişi de İstanbul Barosu Adli Yardım Servisi’ne başvurarak boşanma davası için ücretsiz bir avukat talep edebilir.

Adli yardım talebinde bulunan kişinin gerçekten ödeme gücünün olmadığını belgelemesi gerekir. Baro, başvuru sahibinden gelir durumunu gösterir belgeler (ör. fakirlik ilmühaberi, maaş bordrosu vb.) sunmasını isteyebilir. Başvuru kabul edilirse, baro tarafından görevlendirilen bir avukat davanızı ücretsiz olarak yürütür ve avukat ücreti baro fonundan karşılanır . Adli yardım kapsamında atanan avukat, müvekkilinden herhangi bir ücret talep edemez.

Ancak adli yardım imkânının da bazı sınırlamaları vardır. Öncelikle, her başvuru mutlaka kabul edilecek diye bir garanti yoktur; baro, gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığınızı değerlendirir ve kaynakları ölçüsünde avukat ataması yapar. Ayrıca, başvuruların yoğunluğuna ve öncelik durumuna göre ücretsiz avukat atanması zaman alabilir. Yine de böyle bir mekanizmanın var olması, adalete erişim açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle şiddet mağduru kadınlar, kadın sığınma evinde kalanlar ve korunma ihtiyacı olan çocuklar için bu hizmet öncelikli olarak devreye sokulmaktadır .

Sonuç olarak, eğer kişi kendi avukat masraflarını karşılayamayacak durumdaysa Sarıyer’de dahi baronun adli yardım birimine başvurarak ücretsiz avukat talep edebilir. Bu sayede maddi imkânsızlıklar, hakkaniyetli bir boşanma yargılaması yapılmasının önünde engel teşkil etmemelidir.

Sonuç olarak, Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin boşanma sürecindeki haklarını etkili bir şekilde korur ve sürecin karmaşıklığını aşmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, Sarıyer boşanma avukatı ile birlikte çalışmak, müvekkilin boşanma sürecindeki haklarını korumasına ve sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olacaktır.

Sarıyer’de boşanma davası hangi mahkemede açılır?

Sarıyer ilçesinde boşanma davalarına bakmakla görevli mahkemeler İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’ndeki Aile Mahkemeleri’dir. Türkiye genelinde boşanma davaları, eşlerden birinin yerleşim yeri veya son altı ay birlikte oturdukları yer mahkemesinde açılabilir . Sarıyer’de ikamet eden biri, Sarıyer’in bağlı olduğu İstanbul Aile Mahkemesi’nde boşanma davasını açabilir. (Sarıyer’de ayrı bir aile mahkemesi binası olmadığından, dava dilekçesi İstanbul Adliyesi’ndeki aile mahkemesi tevzi bürosuna verilir.)

Boşanma davası ne kadar sürer?

Davanın süresi, anlaşmalı mı yoksa çekişmeli mi olduğuna ve mahkemenin iş yoğunluğuna bağlıdır. Anlaşmalı boşanma davaları genellikle tek celsede bittiği için çok hızlı (birkaç hafta veya 1-2 ay içinde) sonuçlanır . Çekişmeli boşanma davaları ise delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve olası itiraz süreçleri nedeniyle daha uzun sürer; İstanbul gibi büyük şehirlerde ilk derece yargılaması 1-2 yıl alabilir . İstinaf ve temyiz aşamaları da devreye girerse tüm süreç 3-4 yılı bulabilir . Özetle, anlaşmalı boşanma birkaç ayda kesinleşebilirken, çekişmeli boşanma davaları birkaç yıl sürebilmektedir.

Boşanma davasını ilk açan taraf avantajlı mı?

Hukuken davayı önce açmış olmanın doğrudan bir kazanım sağlaması söz konusu değildir. Mahkeme, kimin önce dava açtığına bakmaksızın, evlilikteki kusur durumuna ve delillere göre karar verir. Yargıtay içtihatları da “ilk dava açan değil, haklı sebebe dayanarak davasını ispat eden taraf boşanır” şeklindedir . Ancak pratikte davayı ilk açan, sürece psikolojik olarak daha hazırlıklı olmak veya olayları mahkemeye önce sunmak gibi stratejik avantajlar elde edebilir. Fakat davanın sonucunu belirleyen şey, davayı önce açmak değil haklı olup bunu kanıtlayabilmektir.

Boşanma davası için avukat tutmak zorunlu mu?

Hayır, Türk hukukunda bireyler davalarını bir avukat olmaksızın kendileri de açabilir ve yürütebilir; avukat tutmak yasal bir zorunluluk değildir. Ancak boşanma davaları hukuki ve teknik ayrıntılar barındırdığından avukatla çalışmak kuvvetle tavsiye edilir . Avukat olmadan da dilekçe verip duruşmalara kendiniz katılabilirsiniz; fakat usul kurallarını bilmemek hak kayıplarına yol açabilir. Örneğin, delillerinizi süresinde sunamaz veya hukuki argümanları doğru şekilde ortaya koyamazsanız, güçlü sebepleriniz olsa bile davayı kaybetme riski vardır. Dolayısıyla avukat tutmak zorunlu olmamakla birlikte, hak ve menfaatlerinizin korunması için çok yararlı olacaktır.

Boşanma davasında neler talep edilebilir?

Bir boşanma davasında, evliliğin sona erdirilmesinin yanı sıra çeşitli konularda talepte bulunulabilir. Örneğin kendiniz için yoksulluk nafakası, ortak çocuklarınız için iştirak nafakası, evlilik birliği içinde uğradığınız zararlar için maddi ve manevi tazminat, müşterek çocukların velayetinin tarafınıza verilmesi gibi talepler öne sürülebilir . Ayrıca eşinizden şiddet görmüşseniz, karşı taraf hakkında koruma/uzaklaştırma kararı talebi de boşanma sürecinde mümkündür. Hakim, boşanma kararı verirken bu talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kuracaktır. Bu nedenle dava dilekçesinde, boşanmanın fer’ileri denilen bu taleplerin (nafaka, tazminat, velayet vb.) açıkça belirtilmesi önemlidir.

Boşanmada çocukların velayeti kime verilir?

Boşanma davalarında velayet, tamamen çocuğun üstün yararı gözetilerek hakim tarafından takdir edilir. Genellikle anne ve baba da boşanma sırasında velayet konusunda anlaşmazlığa düşebilir çünkü çocukların kimde kalacağı çok önemli bir meseledir. Uygulamada küçük yaştaki çocukların çoğunlukla anneye velayet verilme eğilimi vardır; anne bakımını engelleyecek ciddi bir sorun (ör. çocuğa bakamayacak derecede hastalık, ihmal, kötü yaşam koşulları vb.) olmadığı sürece, okul öncesi yaşlardaki çocukların anneyle kalması yaygındır . Çocuk biraz daha büyüdüyse ve babanın koşulları daha elverişli ise, baba lehine velayet kararı verildiği durumlar da sık görülür. Velayet kime verilirse verilsin, diğer ebeveynin çocukla düzenli görüşme hakkı olacaktır (kişisel ilişki günleri belirlenir).

Eşim boşanmak istemezse tek taraflı boşanabilir miyim?

Evet. Boşanmak için her iki eşin de rızası şart değildir. Eşlerden biri boşanmak istemese bile, diğer eş haklı bir boşanma sebebine dayanarak davasını açıp kusurunu ispat edebilirse tek taraflı olarak boşanma kararı aldırabilir . Yani anlaşma olmadığında dava çekişmeli olarak ilerler; mahkeme, istemeyen eşin rızasına bakmadan deliller çerçevesinde boşanma şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendirir. Eğer boşanma sebebi ispatlanır ve yasal koşullar mevcutsa, karşı taraf istemese de hakim boşanmaya hükmedebilir.

Boşanmada mal paylaşımı nasıl olur?

Boşanma ile birlikte eşler arasındaki mal rejimi de sona erer. Türkiye’de yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olduğundan, evlilik süresince edinilen mallar kural olarak eşit şekilde paylaşılır . Yani evlilik boyunca alınan ev, araba gibi değerli mallar kural olarak yarı yarıya bölüşülür. Ancak eşlerin kişisel malları (evlenmeden önce sahip oldukları veya miras yoluyla edindikleri mal varlıkları gibi) bu paylaşımın dışında kalır. Boşanma davasında hakim mal paylaşımı hakkında karar vermez; mal rejiminin tasfiyesi genellikle boşanma sonrası ayrı bir dava (mal paylaşımı davası) konusu olur. Fakat anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde mal paylaşımı konusunda mutabakat sağlanmışsa, hakim bu protokolü onaylayarak paylaşımın o anlaşmaya göre yapılmasını hükme bağlayabilir.

Sarıyer boşanma avukatı ücreti ne kadardır?

Boşanma avukatının talep edeceği ücret, davanın kapsamına, zorluk derecesine ve avukatın deneyimine göre değişir. Türkiye’de avukatlık ücretleri, her yıl yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin altına düşmemek kaydıyla, davanın niteliğine göre serbestçe belirlenebilmektedir. Ayrıca İstanbul Barosu’nun tavsiye niteliğindeki ücret çizelgeleri de avukatlarca yol gösterici olarak kullanılmaktadır. Ücretlendirme, duruma göre peşin, taksitli veya kısmen dava sonunda ödeme şeklinde kararlaştırılabilir. Örneğin bazı avukatlar boşanma davası için belirli bir başlangıç ücreti almakta, kalan kısmı davanın sonucuna (başarı durumuna) göre talep edebilmektedir. Avukatlık ücretlerinde, avukatın tecrübesi ve uzmanlığı da etkilidir; bu nedenle en uygun ücreti değil, işinizi en iyi görecek avukatı seçmek daha önemlidir. Ücret konusunda en doğrusu, seçtiğiniz avukatla görüşerek dava detaylarınızı paylaşıp net bir ücret teklifi almaktır.

Sarıyer’de boşanma davası açmak isteyenler, bu konuda uzmanlaşmış bir Sarıyer boşanma avukatı ile çalışarak sürecin daha sağlıklı geçmesini sağlayabilirler.

Anlaşmalı boşanma için gerekli şartlar nelerdir?

Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için kanunen bazı şartlar vardır. İlk olarak, evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekir . Bu şart, TMK 166/3 hükmünde öngörülmüştür; 1 yıldan kısa süren evliliklerde anlaşmalı boşanma yolu uygulanamaz. İkinci olarak, eşlerin boşanmanın tüm sonuçları üzerinde (velayet, nafaka, mal paylaşımı, tazminat vb.) tam anlaşmaya varmış olmaları ve bunu yazılı bir boşanma protokolü ile belgelendirmeleri gerekir. Üçüncü olarak, her iki eş de mahkemede bizzat hazır bulunup hakimin huzurunda boşanma iradelerini serbestçe açıkladıklarını ve protokole uygun hareket ettiklerini beyan etmelidir. Bu şartlar sağlandığında, hakim genellikle tek celsede anlaşmalı boşanmaya hükmeder. Anlaşmalı boşanma davası çoğu zaman çok kısa sürede (dilekçe verildikten sonra birkaç hafta içinde) sonuçlanmakta ve karar kesinleşmektedir.

Özet ve Anahtar Kelimeler

  • Sarıyer boşanma avukatı – İstanbul Sarıyer ilçesinde boşanma davalarında uzmanlaşmış avukat; velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda hukuki destek sunar.
  • Anlaşmalı boşanma Sarıyer – Eşlerin tüm konularda uzlaşmasıyla tek celsede sonuçlanan, Sarıyer bölgesinde de sık görülen boşanma türü; en az 1 yıllık evlilik şartı bulunmaktadır.
  • Çekişmeli boşanma Sarıyer – Eşlerin anlaşamadığı durumlarda delil ve tanıklarla yürütülen, daha uzun süren boşanma davası türü; Sarıyer’de çekişmeli davalar mahkeme yoğunluğuna göre 1-2 yılda sonuçlanabilir.
  • Sarıyer Aile Mahkemesi – Sarıyer’deki boşanma davalarına bakan yetkili mahkeme (İstanbul Çağlayan Adliyesi Aile Mahkemeleri); boşanma davalarında görevli ve yetkilidir.
  • Boşanma avukatı ücreti Sarıyer – Boşanma avukatının Sarıyer’de talep ettiği ücretler; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi altına düşmemek kaydıyla, davanın niteliğine göre belirlenir; avukatın deneyimi ve dava zorluğuna göre değişir.
  • Velayet ve nafaka davaları – Boşanma sonucunda çocuğun velayeti ve eş/çocuklar için nafaka konularındaki davalar; Sarıyer boşanma avukatları bu süreçlerde müvekkillerini temsil eder.
  • Mal paylaşımı ve tazminat – Boşanma sonrası edinilmiş malların eşit şekilde bölüşülmesi (mal rejimi tasfiyesi) ve kusursuz eş lehine maddi/manevi tazminat taleplerinin karara bağlanması süreçleri.
  • Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin boşanma sürecindeki haklarını etkili bir şekilde korur ve sürecin karmaşıklığını aşmasına yardımcı olur.

  • İstanbul boşanma avukatı – İstanbul genelinde aile hukuku ve boşanma alanında çalışan avukat; Sarıyer dahil tüm ilçelerdeki boşanma davalarına hâkim, uzman hukukçu.
  • En iyi boşanma avukatı Sarıyer – Resmiyette böyle bir unvan olmasa da, Sarıyer’de deneyimli, başarılı ve güvenilir bulunan boşanma avukatları halk arasında bu şekilde anılabilmektedir.
  • Boşanma davası danışma – Boşanma süreciyle ilgili avukatla yapılan ilk görüşme ve hukuki değerlendirme; Sarıyer’de Avukat Bilal Alyar gibi uzmanlar, boşanma öncesinde danışanlara yol haritası çizmektedir.
  • sarıyer boşanma avukatı
    • Sarıyer boşanma avukatı – İstanbul Sarıyer ilçesinde boşanma davalarında uzmanlaşmış avukat; velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda hukuki destek sunar.
    • Anlaşmalı boşanma Sarıyer – Eşlerin tüm konularda uzlaşmasıyla tek celsede sonuçlanan, Sarıyer bölgesinde de sık görülen boşanma türü; en az 1 yıllık evlilik şartı bulunmaktadır.
    • Çekişmeli boşanma Sarıyer – Eşlerin anlaşamadığı durumlarda delil ve tanıklarla yürütülen, daha uzun süren boşanma davası türü; Sarıyer’de çekişmeli davalar mahkeme yoğunluğuna göre 1-2 yılda sonuçlanabilir.
    • Sarıyer Aile Mahkemesi – Sarıyer’deki boşanma davalarına bakan yetkili mahkeme (İstanbul Çağlayan Adliyesi Aile Mahkemeleri); boşanma davalarında görevli ve yetkilidir.
    • Boşanma avukatı ücreti Sarıyer – Boşanma avukatının Sarıyer’de talep ettiği ücretler; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi altına düşmemek kaydıyla, davanın niteliğine göre belirlenir; avukatın deneyimi ve dava zorluğuna göre değişir.
    • Velayet ve nafaka davaları – Boşanma sonucunda çocuğun velayeti ve eş/çocuklar için nafaka konularındaki davalar; Sarıyer boşanma avukatları bu süreçlerde müvekkillerini temsil eder.
    • Mal paylaşımı ve tazminat – Boşanma sonrası edinilmiş malların eşit şekilde bölüşülmesi (mal rejimi tasfiyesi) ve kusursuz eş lehine maddi/manevi tazminat taleplerinin karara bağlanması süreçleri.
    • İstanbul boşanma avukatı – İstanbul genelinde aile hukuku ve boşanma alanında çalışan avukat; Sarıyer dahil tüm ilçelerdeki boşanma davalarına hâkim, uzman hukukçu.
    • En iyi boşanma avukatı Sarıyer – Resmiyette böyle bir unvan olmasa da, Sarıyer’de deneyimli, başarılı ve güvenilir bulunan boşanma avukatları halk arasında bu şekilde anılabilmektedir.
    • Boşanma davası danışma – Boşanma süreciyle ilgili avukatla yapılan ilk görüşme ve hukuki değerlendirme; Sarıyer’de Avukat Bilal Alyar gibi uzmanlar, boşanma öncesinde danışanlara yol haritası çizmektedir.

    sarıyer boşanma avukatı
    sarıyer boşanma avukatı ofisi

    Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin boşanma sürecinde karşılaşabileceği zorlukları aşmasında kritik bir rol oynamaktadır.

    Boşanma sürecinin zorluğu göz önüne alındığında, Sarıyer boşanma avukatı ile çalışmak önemli bir avantaj sağlar.

    Bu süreçte avukatın rolü, müvekkilin duygusal ve hukuki olarak desteklenmesini de içermektedir.

    Sonuç olarak, yasal destek almak, boşanma sürecini daha az stresli hale getirebilir ve hak kaybını önlemeye yardımcı olabilir.

    Boşanma sürecinde uzman bir avukatın rehberliği, hukuki prosedürlerin karmaşıklığını aşmada yardımcı olur. Sarıyer bölgesinde yerel bilgiye sahip bir avukat, sürecin her aşamasında etkili destek sağlayabilir.

    Sarıyer’de boşanma davası açmak isteyenler, bu konuda uzmanlaşmış bir Sarıyer boşanma avukatı ile çalışarak sürecin daha sağlıklı geçmesini sağlayabilirler.

    sarıyer boşanma avukatı
    sarıyer boşanma avukatı ofisi

    sarıyer avukat boşanma avukatı – avukat sarıyer boşanma avukatı – Çekişmeli boşanma davası – sarıyer boşanma davası – sarıyer boşanma davas

    . https://www.anayasa.gov.tr/tr/anasayfa/ https://www.yargitay.gov.tr/ istanbul boşanma avukatı

    Sarıyer boşanma avukatı, müvekkilinin boşanma sürecinde karşılaşabileceği zorlukları aşmasında kritik bir rol oynamaktadır.

    Yorum bırakın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Scroll to Top